Burada yaptığı konuşmada yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi için hayata geçirilen projenin kişilerin birbirlerini daha iyi anlaması konusunda önemli bir başlangıç olacağını belirten Bakan Tekin, ayrıca projeyle kendini başka bir dille ifade edebilmenin, dünyada demokratik kültürün, temel hak ve hürriyetlerin korunması alanında yapılması gerekenleri geliştireceğine inandığını söyledi.
Okullardaki yabancı dil öğretmenlerine fazla yük verildiğini ifade eden Tekin, "Bundan uzun yıllar önce insanlar arasındaki iletişimin büyük çoğunluğu, yazılı metinler üzerinden yürümekteydi. Bilhassa kitle iletişim araçlarının, görsel medyanın ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber artık başka bir yabancı dille ilgili olarak başka türlü bir ihtiyaç ortaya çıkıyor. Karşılıklı konuşarak birbirini anlama yönünde ihtiyaçlar daha ön plana çıkmaya başlıyor." dedi.
Bu kapsamda 40 yıl önceki yabancı dil öğretimi müfredatının yazılı metinler, test ve gramatik dil bilgisi üzerinden oluşturulduğuna ancak artık başka bir ihtiyacın doğduğuna işaret eden Bakan Tekin, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bu proje kapsamında yapacağımız şey, aslında eğitim öğretim programlarımızda yaptığımız diğer değişikliklerin paraleli niteliğinde; yani çağın ihtiyaçlarına uygun projeler geliştirmek, eğitim sistemimizi ve müfredatımızı ona göre revize etmek. Bugün burada aslında konuştuğumuz şey de bu anlamda değişen iletişim ortamında öğretmenlerimizin öğrencileriyle karşılıklı iletişim kurabilecekleri, sosyal medyada birbirleriyle paylaşımlar yaparak iletişim kurabilecekleri yabancı dil öğretimini temin etmiş olması. Dolayısıyla buradaki ayrımı iyi görmek gerekiyor."
"Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin ciddi şekilde farklılaşacağına inanıyorum"
Bakan Tekin, 2010'lu yıllardan itibaren yabancı dil eğitimi konusunda Bakanlık bünyesinde dönüşümler yaptıklarını bildirdi.
Yabancı dil dersleri konusunda ölçme değerlendirme mekanizmalarını 4 temel beceri üzerinden yürütmeye başladıklarını anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ardından okullarımızda yabancı dil öğrenimi açısından en uygun yaşın bizdeki eğitim öğretim takvimi açısından 5. sınıflarda denk düştüğü, akademik çalışma yapan arkadaşlarımız tarafından bize rapor edildikten sonra, 5. sınıflar düzeyinde yoğunlaştırılmış yabancı dil sınıfları pilot uygulamalarına başlamıştık. 2023 yılı sonbaharında bu pilot uygulamaların sonuçları üzerinde analiz yaparak çoklu yabancı dil sınıfları pilot uygulamasına başladık. Bu dönüşümle beraber Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin de ciddi şekilde farklılaşacağına inanıyorum."
Yabancı dille iletişim kurma mekanizmasının yazılı metinlerin yanı sıra konuşma üzerine olduğunu vurgulayan Tekin, Türkiye'deki eğitimin de buna adapte olması gerektiğini belirtti.
Bakan Tekin, Türkiye'de yabancı dil eğitimi için ayrılan sürenin OECD üyesi ülkelerin üzerinde olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: "Materyal olarak hemen hemen aynı materyallere sahibiz. Öğretmen kalitesi olarak aynı kalitenin biraz üzerinde olduğumuzu düşünüyorum. Demek ki metodolojimizle ilgili bir sorun var. Bu proje ve benzeri projelerimizle biz bu metedolojik dönüşümü de yaparak yabancı dil eğitiminin güçlendirilmesi, çocuklarımızın çağdaş dünyada evrensel barışı temin edebilmesi, evrensel hoşgörünün temel hak ve hürriyetlerinin dünyanın her tarafında güvence altına alınabilmesi ve demokrasi kültürünün gelişebilmesi için bu mücadelenin önemli olduğunu düşünüyoruz."
Programda Avrupa Konseyi Direktörü Matjaz Gruden, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli de konuşma yaptı.